Otomatik Portakal

1971 yapımı filmidir. Gelecekte, sadist bir çete lideri olan Alex (Malcolm McDowell), yakalanıp hapsedilir ve davranışlardan kaçınma deneyine gönüllü olur. Ancak planlar, beklediği gibi ilerlemez. Alex, huzur dolu fütürist evinde tüm gün uyuyan ve geceleri arkadaşları ile sokaklarda ve evlerde masum insanlara saldıran acımasız bir genç hayduttur. Yakalandığında, polis tarafından rehabilitasyona gönderilir ve istek azaltma yöntemini içeren bu süreçte, geçmişte yaptıklarının çok ötesinde şiddet dolu deneyimlerle yüzleşir. Tarihi belirsiz, apokaliptik bir gelecekte geçen film, günlük yaşamın bir parçası haline gelen şiddetin hüküm sürdüğü bir dünyayı tasvir eder. Gençler arasında uyuşturucu, hırsızlık, tecavüz ve cinayetle şekillenen bir eğlence anlayışı vardır. Alex, suçüstü yakalandığında arkadaşları tarafından terk edilir ve hapishaneye gönderilir. Hapisten çıkma umuduyla, hükümetin suçluları topluma kazandırmak amacıyla yaptığı tedavi araştırmalarına katılmayı kabul eder. Film, toplumsal yaşam içinde bireyin konumunu ve özgür iradenin dokunulmazlığını sorgularken, hükümet müdahalesinin insanı insan yapan özelliklere nasıl etki edebileceğini gösteriyor. Unutulmaz sahneleri ve görsel, sosyal, politik açılardan zengin içeriğiyle izleyiciye pek çok soru işareti bırakan bu eşsiz yapım, bilinç açıcı bir deneyim sunar.