İyi, Kötü ve Çirkin

Ödül avı dolandırıcılığı, Amerikan İç Savaşı yıllarında üç silahşörün kesişen kaderleri etrafında gelişen bir hikayede iki adamı, “İyi”, “Kötü”, ve “Çirkin”i, huzursuz bir ittifak içinde bir araya getirir. Bu silahşörler, iç savaşı bir cehennem değil, pratik bir fırsat olarak gören karakterlerdir. “İyi” ve “Çirkin” işbirliği yaparak “Çirkin”in aranmasını sağlar, ödülü alır ve ardından onu tehlikeli durumlardan kurtararak bir sonraki işe hazır hale getirirler. Ancak bir gün ortaya çıkan gizli bir hazine, “İyi” ile “Çirkin” arasındaki işbirliğini bozar. Aralarındaki çatışma sırasında ise üçüncü bir hazine avcısı, “Kötü”, sahneye çıkar. “Kötü”, adına en fazla layık olanıdır ve üç silah arkadaşının kaderleri birbirine karışır. İyi para getiren ancak riskli işlerle uğraşan bu üçlü, farklı nedenlerle aynı hedefe doğru ilerlerken karmaşık bir hikayenin içine sürüklenirler. İyi ile Çirkin, aralarında değişik nedenlerle yol alan silah arkadaşlarıdır. Çirkin’in aranan bir suçlu olması, İyi’nin onu adalete teslim edip kurtarmasıyla işbirlikleri devam eder. Ancak gizli bir hazine ortaya çıkınca aralarındaki ilişki zorlanır ve Kötü’nün girişimiyle üçlü arasında yeni bir dinamik oluşur. Tuco (Çirkin), ödül konmuş bir kanun kaçağıdır ve işbirliği yaptığı keskin nişancı Blondie (İyi) ile kasabaları dolaşmaktadır. Ancak işler ters gidince ortaklık bozulur. Melekgöz (Kötü) ise eski bir askerin izini sürerek büyük miktarda altını ele geçirmeye çalışır. Altınların saklandığı yerin ortaya çıkmasıyla üçlü tekrar bir araya gelir ve hikayenin doruk noktasına ulaşır.